Tränarkommentarer
Samtliga nu kända tränarkommentarer med dess betydelse listas här. Från varje uppräknad kategori kan på sin höjd ett meddelande nämnas per träningrapport. Det enda undantaget är Skill-Up-/Förmågehöjningskategorin.
Förmågenivå i primär tränad förmåga
Tränare ger en kommentar om den primärt tränade förmågan och nämner den nuvarande förmågenivån, om du har en spelare som spelat minst 44 minuter på en träningsbar position och hans nuvarande förmågenivå fortfarande är okänd.
| 1 | İsim [X] bugünkü maçta yaptığı hareketlerle [Y] Yeteneği yeteneğinin [Z] Yetenek seviyesi seviyesinde olduğunu gösterdi. |
| 2 | İsim [X] [Y] Yeteneği yeteneğindeki gelişiminin şu aşamasında muhtemelen [Z] Yetenek seviyesi seviyesinde. |
| 3 | Bu maçta İsim [X] üzerinde yoğunlaştım. [Y] Yeteneği yeteneği [Z] Yetenek seviyesi seviyesinde diyebilirim. |
Potential i sekundär träning
Tränaren nämner en spelares potential för den sekundärt tränade förmågan, om denna förmåga fortfarande var okänd och spelaren spelat i minst 44 minuter på en träningsbar position.
Vänligen notera, att du kommer inte att få någon rapport om spelarens potential om du valt samma träningstyp både som primär och sekundär träning
| 1 | [Y] Yeteneği antrenmanı da verdiğimizden maç sırasında İsim [X] üzerinde durdum. Bence A takıma çıkmadan önce [Z] Yetenek seviyesi seviyesine kadar çıkabilir. |
| 2 | İsim [X] adlı oyuncuyu dikkatle izledim, eminim ki [Y] Yeteneği yeteneğini [Z] Yetenek seviyesi seviyesine kadar çıkartabilir. |
| 3 | [Y] Yeteneği yeteneğini göz önünde bulundurursak, İsim [X] [Z] Yetenek seviyesi seviyesine kadar yükselebilecek birikime sahip. |
Potential i en av de tre bästa förmågorna
Efter matchen kommer en icke tränad förmåga att hämtas slumpmässigt och tränaren kommer att uttala sig om det. Sannolikheten att han kommer att säga något om målvaktens skicklighet är det lägsta. Han kommer absolut inte att säga något om fasta situationer. Om det i denna färdighet finns åtminstone en spelare som har potential som fortfarande är okänd, väljer han en av de spelare vars potential i denna färdighet tillhör de tre bästa och inte ännu avslöjat förmågan och nämner potentialen.
| 1 | İsim [X] adlı oyuncunun [Y] Yeteneği yeteneğinde [Z] Yetenek seviyesi seviyesine kadar yükselebileceği de aklınızın bir köşesinde kalsın. |
| 2 | İsim [X], [Y] Yeteneği yeteneğini [Z] Yetenek seviyesi seviyesine çıkarabilecek bir oyuncu. |
| 3 | İsim [X] ile ilgili fazladan bir bilgi vermek istiyorum. [Y] Yeteneği yeteneğini [Z] Yetenek seviyesi seviyesine çıkarabilir. |
Förmågehöjning
Om hans aktuella förmågenivå är känd nämner tränaren varje höjning som spelaren gör i denna förmåga.
| 1 | İsim [X] kendini geliştiriyor, [Y] Yeteneği yeteneği artık [Z] Yetenek seviyesi. Emeğimizin karşılığını alıyoruz. |
| 2 | Bu hafta İsim [X] adlı oyuncunun bayağı ilerleme katettiğini gördüm. [Y] Yeteneği yeteneği artık [Z] Yetenek seviyesi. |
| 3 | İsim [X] [Y] Yeteneği antrenmanını sevmişe benziyor, artık bir üst seviyede. |
| 4 | İsim [X] azminin karşılığını alıyor, [Y] Yeteneği antrenmanına olumlu tepkiler veriyor ve artık [Z] Yetenek seviyesi seviyesinde. |
Ledtråd för träning
Tränaren kan ge ett träningstips för en spelare. Detta betyder att spelaren fortfarande har den största otränade potentialen i den nämnda förmågan. Det betyder inte att denna förmågenivå är den högsta. En otränad potential kan till exempel också vara en förbättring från katastrofal till dålig.
| 1 | Mevcut antrenman programı İsim [X] için pek uygun değil. Onun [Y] Yeteneği çalışması lazım. |
| 2 | Çocukları farklı mevkilerde deneyebilirsiniz, ama İsim [X] biraz [Y] Yeteneği antrenmanı alırsa hiç de fena olmaz. |
| 3 | İsim [X] isimli oyuncuya istediğiniz antrenmanı vermekte özgürsünüz ancak ona [Y] Yeteneği yeteneğini geliştirme şansı da sunmalısınız. |
| 4 | Bir oyuncu için birden fazla yeteneği geliştirmek güzel bir şey. Ancak İsim [X] için [Y] Yeteneği seansları üzerinde yoğunlaşmak çok faydalı olacaktır. |
| 5 | İsim [X] küçüklüğünden beri mahalle maçlarında [Y] Yeteneği yeteneğiyle göz kamaştırmış bir isim. Farklı bir antrenman programına dahil edilmesi yüreğimi burkuyor. |
| 6 | Bana soracak olursanız, İsim [X] [Y] Yeteneği antrenmanı almadığı sürece sahip olduğu futbol potansiyeline ulaşamayacak. |
| 7 | Çok yazık. İsim [X] gibi bir oyuncuyu harcıyorsunuz. Ya [Y] Yeteneği antrenmanı verin ya da bırakın popçu olma hayallerinin peşinden gitsin. |
| 8 | Uyguladığınız antrenman programı İsim [X] için hiçbir işe yaramıyor diyemem; ama aklınızda bulunsun ki [Y] Yeteneği yeteneğinin daha gelişecek çok yolu var. |
| 9 | İsim [X] [Y] Yeteneği konusunda önemli bir yeteneğe sahip; ancak mevcut antrenman sisteminizden verimli olarak yararlanamıyor. Durumu gözden geçirmenizde fayda var... |
En förmåga är inte fulltränad än
I den nämnda förmågan kan spelaren fortfarande förbättra sig tre eller fler förmågenivåer (t.ex. från 4,7 till 7,7 eller från 4.7 till 8.1). Detta meddelande avslöjar också hans nuvarande och potentiella förmågenivå, kontrollera om de nuvarande och potentiella förmågenivåerna på HT är lika med nivåerna på HY!
| 1 | İsim [X] oldukça gayretli ve [Y] Yeteneği yeteneğini geliştireceğine inanıyorum. Antrenmana uzun süre devam etmesi için onu motive etmeliyiz. Bu çocukta iş var. |
| 2 | Tamam, İsim [X] henüz bir yıldız olmayabilir. Ancak, [Y] Yeteneği söz konusu olduğunda geleceği oldukça parlak. Nerden baksan, 20-25 hafta daha altyapıdan faydalanması lazım. |
| 3 | İsim [X] [Y] Yeteneği yeteneğini geliştirdi ama yürümesi gereken uzun yollar var. 1-2 sezon daha antrenman alması lazım. |
Inte fulltränad förmåga
I den nämnda förmågan kan spelaren fortfarande förbättra sig exakt två förmågenivåer (t.ex. 4,1 till 6,1). Detta meddelande avslöjar också hans nuvarande och potentiella förmågenivå.
| 1 | İsim [X] [Y] Yeteneği antrenmanlarını kaçırmıyor. Bir sezon daha bu antrenmana devam etmeli. |
| 2 | İsim [X] [Y] Yeteneği yeteneğini geliştirmeye devam ediyor. Bu ana antrenman programıyla yaklaşık bir sezon içerisinde potansiyeline ulaşacaktır. |
| 3 | [Y] Yeteneği söz konusu olduğunda İsim [X] göze ilk çarpan isimlerden oluyor. Bir sezon daha ona bu yeteneğe odaklanma fırsatı verin. |
Nästan fulltränad förmåga
I den nämnda förmågan kan spelaren fortfarande förbättra sig exakt en förmågenivå (till exempel från 5,3 till 6,3). Detta meddelande avslöjar också hans nuvarande och potentiella förmågenivå.
| 1 | Gökyüzü herkes için bir sınır değildir. İsim [X] bu hızla [Y] Yeteneği çalışmaya devam ederse marsa giden ilk insan olabilir. Şaka bir yana, bu ana antrenman programını korursanız yakın zaman içinde akademideki misyonunu dolduracaktır. |
| 2 | İyi haber, İsim [X] [Y] Yeteneği yeteneğini geliştirmeye devam ediyor. Ona bu ana antrenman programıyla birkaç hafta daha ver. Uçmaya hazır olduğunu göreceksin. |
| 3 | İsim [X] [Y] Yeteneği antrenmanına çok iyi cevap veriyor. Bu ana antrenman programıyla birkaç hafta içinde potansiyeline ulaşacağına inanıyorum. |
Förmåga fulltränad
Spelaren kan inte längre förbättra denna förmåga, inte ens dess undernivå. Skulle det finnas bättre tränade spelare, som ännu inte rapporterats av tränaren, kommer den spelare som får kommentaren att väljas slumpmässigt. Om den nuvarande och den potentiella förmågan är känd, kommer den fullt tränade spelarens förmåga att anges i Hattrick av en gul stapel.
| 1 | Altyapı okulu artık İsim [X] için doğru bir yer değil. [Y] Yeteneği antrenmanlarından sonra kendisinde herhangi bir gelişim gözlemleyemiyorum. |
| 2 | [Y] Yeteneği söz konusu olduğunda İsim [X] için akademide öğrenilecek fazla bir şey kalmadı diyebilirim. |
| 3 | İsim [X] [Y] Yeteneği antrenmanlarına cevap vermez oldu. Gelişimini sürdüremiyor. |
Talangfull
Denna spelare kan lära sig det mesta i alla förmågor tillsammans. Detta innebär att han kan lära sig mer än dina andra spelare. Vilka förmågor det handlar om måste du ta reda på själv.
| 1 | Bu hafta sahada gördükleriniz sizi yanıltmasın - İsim [X] en umut vadedici oyuncumuz olabilir' tezim hala geçerli. |
| 2 | İsim [X] adlı oyuncunun geçmişte doğru antrenmanları alamadığı bayağı ortada. Uygun şekilde ilgilenilirse bundan çok faydalanabilir. |
| 3 | İsim [X] için doğru mevkiyi bulmaya çalışıyorum. Bu çocuğun içine futbol kaçmış! |
| 4 | İsim [X] birçok el değmemiş cevhere sahip. Eminim takımda kendini yetiştirebilir ama yine de bu çocukta yıldız kumaşı var demek için erken. |
| 5 | Zannımca, İsim [X] sıçrama yapabilecek potansiyele sahip, sadece kendisine şans verecek birine ihtiyacı var. |
| 6 | İsim [X] gelişmemiş fakat ona antrenmanlarda özel ilgi göstermeye değeceğini düşünüyorum. |
| 7 | İsim [X] için olan umutlarınızı kaybetmeyin patron. Eminim içindeki futbolcuyu bir gün açığa çıkaracak. |
| 8 | İsim [X] şu an bir yıldız diyemem. Ancak yaşıtlarıyla kıyaslandığında geleceği parlak gözüküyor. |
| 9 | Bu haftaki antrenmanlarına bakarak İsim [X] için hala daha öğrenecek çok şeyi olduğunu söyleyebiliriz ama bunun için gerekli potansiyele de sahip. |
Spelarprestation
Spelaren spelade bättre än sin nuvarande förmåga, han spelade upp till sin potential.
| 1 | Herhalde İsim [X] isimli gencin bu hafta her zamankinden daha iyi bir maç çıkardığını fark etmişsinizdir. Ümit edelim de bu seviyede istikrarlı olabilmeyi başarsın. |
| 2 | Umarım bu hafta İsim [X] adlı gencimizi izleme fırsatı bulmuşsunuzdur, takıma geldiğinden bu yana en iyi performanslarından birini sergiledi. |
| 3 | İsim [X] isimli gencin kendini her şeyiyle oyuna verişi çok hoşuma gitti. Onu hep bu şekilde görmek istiyorum. |
| 4 | Bu hafta sahada İsim [X] gibi bir yeteneği izlemek sevindiriciydi. Gerçekten de elinden geleni ardına koymadı. |
| 5 | İsim [X] bu hafta muhteşem bir maç çıkardı, kendine bundan bahsetmeyi unutmamak lazım. |
| 6 | Bu haftaki maçta, İsim [X] potansiyeline yakın oynadı. Tebrikler! |
| 7 | İsim [X] bu hafta çok tatlı bir maç çıkardı, sahadaki herkesten daha çok savaştı. |
| 8 | İsim [X] bu hafta çok etkileyici oynadı, Daha önce onu hiç bu kadar iyi oynarken görmemiştim. |
| 9 | İsim [X] adlı oyuncunun bu haftaki performansını gördünüz mü? Kapasitesini de göz önünde bulundurursak bu hafta oldukça başarılıydı. |
Potential - väldigt mycket otränad potential
Spelaren är fullt tränad om ungefär tre säsonger. Fram till dess kan han fortfarande förbättras i alla förmågor.
| 1 | İsim [X] kumaşı oldukça iyi bir oyuncu. Ancak bu yeteneklerinin hakkını verebilmek için uzun yıllar farklı antrenman seanslarına tabi tutulması gerek. Belki de o kadar zamanımız yoktur. |
| 2 | "İsim [X] potansiyeline ne zaman ulaşır?" sorusunun cevabını açıkçası ben bile kestiremiyorum. Bu mümkün olmayabilir bile. |
| 3 | İsim [X] birkaç sezon daha gelişimini sürdürebilir ama akademide tutmaya değer mi bilm... Neyse karar senin. |
Potential - Mycket otränad potential
Spelaren är fullt tränad om ungefär två säsonger. Fram till dess kan han fortfarande förbättras i alla förmågor.
| 1 | İsim [X] potansiyelinden çok uzakta. Doğru antrenman sistemiyle bile uzun yıllara ihtiyacı olacaktır. |
| 2 | İsim [X] potansiyeline ulaşmak için uzun yıllar akademide kalmalı. |
| 3 | İsim [X] daha uzun süre akademide kalmalı. Potansiyeline yaklaşabilmiş değil. |
| 1 | İsim [X] bu akademiden mezun olmalıyım diyebilmek için en az bir sezon daha çalışmalı. |
| 2 | İsim [X] potansiyeline ulaşmak için çok çaba sarfetmeli. |
| 3 | İsim [X] önünde uzun yıllar olan bir oyuncu. Öğreneceği çok şey var. |
Potential - behöver verkligen mer träning om du vill att han ska nå sin maxpotential
Spelaren kan fortfarande lära sig mycket i alla förmågor.
| 1 | İsim [X] kendisinden mucizeler beklenecek bir oyuncu değil. Ancak sıkı bir antrenmanla üst seviyelere gelebilir. |
| 2 | Potansiyeline ulaşmak için İsim [X] daha çok çalışmalı. |
| 3 | İsim [X]? Şu an için pek etkileyici görünmüyor olabilir. Ancak akademide öğreneceği çok şey var. |
Potential - Otränad potential
Spelaren är fullt tränad om ungefär en säsong. Fram till dess kan han fortfarande förbättras i alla förmågor.
| 1 | İsim [X] için biraz daha zamana ihtiyacı var diyebilirim. Doğru antrenman seanslarıyla en geç önümüzdeki mevsimde gelişim gösterebilir. |
| 2 | İsim [X] tam pişti diyebilmek için en az bir sezon daha burada antrenman almalı. |
| 3 | İsim [X] iyi bir potansiyele sahip. Onu bana teslim et ve bir sezon içinde potansiyeline ulaşmış olarak geri al. Ancak bu potansiyele ulaşmak için antrenman türlerini değiştirmek durumunda kalabiliriz. |
Potential - Mycket lite otränad potential
Inom mindre än en säsong kommer han att vara fullt tränad om han får rätt träning. Undersök därför noggrant om han kan förbättra sig ändå i färdigheter som är intressanta för dig.
| 1 | İsim [X] birkaç hafta daha akademide kalsa iyi olur. |
| 2 | İsim [X] için birkaç ufak hamle dışında öğrenilecek bir şey kalmadı. |
| 3 | İsim [X] akademide birkaç hafta daha gelişim gösterebilir. Ancak şu dakikadan sonra olağanüstü bir gelişim beklemek gerçekçi olmaz. |
Potential - Nästan ingen otränad potential
Spelaren kan bara lära sig mycket lite i enskilda och samlade förmågor. Han kommer att vara fullt tränad om betydligt mindre än en säsong, om han får rätt träning.
| 1 | İsim [X] gelişimini sürdürmek istiyorsa antrenmanlara a takımda devam etmeli. |
| 2 | İsim [X] akademide öğrenebileceği her şeyi öğrendi. Ona ya a takımda şans ver, ya da bırak yol yakınken başka bir meslek denesin. |
| 3 | İsim [X] akademideki günlerini tamamlamış görünüyor patron. Ona öğretebileceğimiz bir şey kalmadı. |
Högsta potentialen
Denna spelare är en av de tre spelare i ditt juniorlag som har störst potential. Potentialen är beräknad utifrån samtliga högsta uppnåeliga förmågor. Detta innebär att när spelaren är färdigtränad, är han en av dina bästa spelare.
| 1 | Takım arkadaşlarına nazaran İsim [X] olağanüstü bir potansiyele sahip. |
| 2 | Belki farkındasındır ama İsim [X] bu akademinin dünya futboluna armağan edebileceği en iyi oyunculardan biri. |
| 3 | Mevcut yetenekleri ve potansiyeli göz önüne alındığında, İsim [X] takımda geleceği en parlak oyunculardan biri diyebilirim. |
Karaktär - hög ledarskapsförmåga
Denna spelare har en ledarförmåga på "ypperlig" eller "enastående" (6-7).
| 1 | Düşüncelerimi takıma aktarmam gerektiğinde ikna etmem gereken ilk kişi İsim [X] oluyor. |
| 2 | Kötü bir maçtan sonra silkelenip kendine gelen ve bir sonraki maça konsantre olan ilk oyuncu İsim [X] oluyor. |
| 3 | İsim [X] henüz çocuk yaşta, ancak arkadaşlarına oranla müthiş bir etkileyiciliğe sahip. Diğer çocuklar onun ağzından çıkan sözlere çok önem veriyor. |
| 4 | Çocuklar herhangi bir konuda tereddüt ettiklerinde danıştıkları ilk kişi İsim [X] oluyor. |
Karaktär - Låg ledarförmåga
Denna spelare har en ledarförmåga som är "katastrofal" eller "usel" (1-2).
| 1 | Liderlik herkese bahşedilen bir özellik değildir, değil mi? İsim [X] takip etmek için doğmuş bir insan. |
| 2 | İsim [X] kaptan olmak için gereken özelliklere sahip olmayabilir ama tam bir takım oyuncusu. |
| 3 | İsim [X] tam bir asker. Aldığı talimatları firesiz uygular. |
| 4 | İsim [X] tatlı çocuk, ama işler sarpa sardığında ondan takımı yönetmesini beklemeyin. |
Aggressivitet - temperamentsfull
Denna spelare är "temperamentsfull" eller "eldfängd" (3-4).
| 1 | İsim [X] sahada ve saha dışında oldukça fevri hareketlerde bulunuyor. Bu özelliği başını belaya sokabilir. |
| 2 | İsim [X] anlaşılması güç bir oyuncu. Nerede kavga, orada İsim [X]! |
| 3 | İsim [X] takıma agresiflik ve savaşma ruhu katan bir oyuncu. Ama bazen bunu abartıyor. |
| 4 | İsim [X] yine bir kavganın eşiğindeyken son anda engel olduk. Bu çocuk asla uslanmayacak. |
Aggressivitet - lugn
Denna spelare är "lugn som en filbunke" eller "stillsam" (0-1).
| 1 | Kimi zaman keşke İsim [X] maçlara daha ruhlu çıksa diyorum. |
| 2 | İsim [X] sakin bir yapıya sahip; kolay kolay kavgaya karışmaz. |
| 3 | İsim [X] hakkında ilk söyleyebileceğim şey sakin ve barışçıl bir yapıya sahip olduğudur. |
| 4 | İsim [X] altın gibi bir kalbe sahip. Antrenmanlarda hiç başımızı ağrıtmıyor. Annesini de çok seviyor. |
Karaktär - Ökänd
Denna spelare är "otrevlig" eller "kontroversiell" (0-1).
| 1 | İsim [X] antrenmana zamanında gelmedi ve gerekçeler konusunda yalan söyledi. |
| 2 | İsim [X] bazı erdemlere sahip, ama güvenilirlik onlardan biri değil. Belki de bu konuda babasına çekmiştir. |
| 3 | İsim [X] ile futbol etiği konusunda oturup konuşmamız lazım. O konuda sınıfta kalıyor. |
| 4 | İsim [X] tatlı bir çocuk, ancak dürüst bir oyun sergilemiyor. Bu özelliği tehlikeli sonuçlara yol açabilir. |
Karaktär - Genomärlig
Denna spelare är en "genomsympatisk" eller "populär" kille (3-4).
| 1 | İsim [X] tam kafa adam. Seviyorum onu. |
| 2 | Bu haftaki maçta, İsim [X] hakem görmediği halde faul yaptığını söyledi. Belki tavrı biraz abartı gelebilir ama böyle ahlaki değerlere sahip gençler görmek çok güzel. |
| 3 | İsim [X] takımla ilgili her konuda dürüst fikirlerine başvurulabilecek ve kendisine güvenilebilecek bir oyuncu, bu bence çok değerli. |
| 4 | İsim [X] isimli oyuncuyu, aldatmaya yönelik olarak kendini yere atarken göremezsiniz. Bu çocuk bu tavrıyla saygıyı hak ediyor. |
Specialitet: Nickskicklig
| 1 | İsim [X] tam bir kafacı. |
| 2 | İsim [X] hava toplarına hakim bir topçu. |
| 3 | İsim [X] toplara iyi yükseliyor. |
Specialitet: Snabb
| 1 | Ufak ayaklar ve müthiş bir sürat. İsim [X] tam bir fırtına. |
| 2 | Umarım İsim [X] hız yeteneğini bol bol sergiler. |
| 3 | İsim [X] en hızlı oyuncularımızdan biri. |
Specialitet: Teknisk
| 1 | İsim [X] adeta futbol aşığı. Onu izlemek içimi ısıtıyor. |
| 2 | Bileklerini adeta bir raket gibi kullanabiliyor. Bahsettiğim çocuk İsim [X]. |
| 3 | İsim [X] futbol oynamak için dünyaya gelmiş bir yetenek. Dinle beni. |
Specialitet: Oförutsägbar
| 1 | İsim [X] denen çocuğu kestiremedim gitti. |
| 2 | İsim [X] çok değişken bir oyun anlayışına sahip. Bazen çok faydalı oluyor; bazen de tehlikeli işler yapıyor. |
| 3 | İsim [X] hiç yoktan gol fırsatı üretebilecek bir oyuncu. |
Specialitet: Kraftfull
| 1 | İsim [X] ve serseri bir top arasında kalmak istemezdim. Bu çocuk önüne çıkan herkesi indirebilir. |
| 2 | İsim [X] arkadaşları için iyi bir örnek. Kuvvetli bir fiziği var. |
| 3 | İsim [X] oldukça yapılı bir delikanlı. Ancak kimi zaman ağır kalıyor. |
Specialitet - Återhämtare
| 1 | İsim [X] sakatlık dönemlerinde kendine çok iyi bakıyor. |
| 2 | İsim [X] yaralarını iyileştiren bir büyü keşfetmiş olmalı. |
| 3 | İsim [X] için doktora ihtiyaç duyacağını sanmıyorum. Çabucak toparlıyor kendisini. |
Specialitet - Vattenbärare
| 1 | İsim [X] adlı oyuncunun etrafındakilere yardım etmeye çalışması hoşuma gidiyor. Başarılı olduğu takdirde gerçekten de takıma seviye atlatabilir. |
| 2 | Fark ettim ki İsim [X], hem sahada hem de saha dışında takım arkadaşları için elinden gelenin en iyisini hep yapıyor. Bir oyuncunun böyle bir meziyeti olması çok iyi. |
| 3 | İsim [X] gibi oyuncuyu gözden kaçırmak oldukça kolay, çünkü nadiren ilginin odağında kalıyor. Eğer ki yakından bakarsak,etrafındaki herkese seviye attığını görürüz. |
Vill du få mer gratis funktioner och information om dina juniorer? Då registrerar du dig på Hattrick Youthclub. Hattrick Youthclub ger dig massor av information om din juniorspelare och hjälper dig att göra det bästa av dem.